Genel Cerrahi
Genel cerrahi vücutta meydana gelen sistemsel ve bölgesel problemlerin cerrahi yöntemlerle tedavisini sağlayan bilim dalıdır. Bir çok farklı disiplinle işbirliği içinde çalışır. Pek çok sağlık sorununun tanısını koyan ve tedavisini sağlayan genel cerrahi bölümü, bu tanı ve tedavi işlemlerinde pek çok cerrahi tekniklerden yararlanmaktadır.
Genel cerrahinin belli başlı ilgi alanları şunlardır:
-
Tiroid bezi hastalıkları (guatr, hipertiroidi)
-
Meme kanseri
-
Mide kanseri
-
Pankreas kanseri
-
Karaciğeri kanseri
-
Safra kesesi hastalıkları
-
Pankreatitler
-
Hemoroid
-
Fıtıklar
Genel Cerrahinin İlgi Alanları
Tiroit Hastalıkları
Tiroid bezi, boyun ön tarafında gırtlağın hemen önünde yer alan 15 – 25 gram ağırlığında kelebek şeklinde bir organdır. Tiroid bezi tiroid hormonlarını salgılar ve kana verir.
Tiroid Kanseri
Tiroid bezindeki hücrelerin kansere dönüşmesi nedeniyle oluşan bir kanser türüdür. Tiroid kanserleri genellikle boyunda bir kitle veya tiroid bezi içinde yumru seklinde oluşur. Tiroid kanserlerinin çoğu ameliyat ve radyoaktif iyot tedavisiyle yok olur ve hastanın yasam süresini kısaltmaz.
Kadınlarda erkeklere göre 2 kat daha fazla görülen Tiroid kanserinin nedeni tam olarak bilinmemektedir.
Tiroid kanseri çoğu hastada belirti vermez. Ancak boyunda kütle, ses kısıklığı, lenf bezlerinde büyüme en yaygın belirtilerdir. Nadir olarak Yutkunma güçlüğü, ellerde titreme, kalp ritmi bozukluğu, çarpıntı, aşırı terleme, ciltte kuruma, ishal, kabızlık da görülebilir.
Tüm tiroid kanserlerinde, tiroid bezi ve etrafındaki lenf bezleri ameliyatla çıkarılır. Ameliyattan sonra kanserin tipine göre zırhlı hastane odalarında yüksek dozda radyoaktif iyot tedavisi yapılır. Böylece vücudun başka yerlerinde kalmış olan kanser hücrelerinin öldürülmesi hedeflenir.
Bazı kanser tiplerinde cerrahi sonrası radyoterapi ve kemoterapi uygulanabilir.
Guatr
Tiroid bezinin büyümesine guatr denir. Her yaşta görülebilir. Kadınlarda görülüm sıklığın erkeklerden fazladır.
Guatr ağırlıklı olarak aşağıdaki belirtileri verir:
-
Boğazda şişlik
-
Yutkunurken zorlanma
-
Ani kilo kaybı
-
Hızlı kilo artışı
-
Kalp atım hızının artması (taşikardi),
-
Gözlerin dışarı fırlaması (egzoftalmi),
-
Kabızlık
-
Ciltte kuruluk
-
Saç dökülmesi
Guatrın büyüme nedenleri şunlardır:
-
İyot eksikliği
-
Hipertiroidi: Tiroid bezi tarafından salgılana tiroid hormonlarının azalması veya çoğalması olumsuz etki yapar. Fazla hormon salgılarsa hipertiroidi denir.
-
Nodül
-
Tiroid kanseri
-
Tiroid bezi iltihabi
Guatr ameliyatı, tiroid bezinin bir bölümünün ya da tamamının alınması ve vücutta tiroid dokusunun kalmaması demektir.
Meme Kanseri
Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türü olmakla beraber erkeklerde de çok düşük oranlarda görülebilmektedir. Meme kanserinde yaş, cinsiye, ilk regl ve menapoz yaşları, doğum sayısı, düşük sayısı genetik faktörler önemli rol oynamaktadır.
Meme kanseri belirtileri aşağıda sıralanmıştır :
-
Memede veya koltukaltında ele gelen kitle (sertlik, şişlik)
-
Meme başından akıntı
-
Meme başında içe doğru çekilme, çökme veya şekil bozukluğu
-
Meme başı derisinde değişiklikler (soyulma, kabuklanma)
-
Meme cildinde yara veya kızarıklık
-
Meme cildinde ödem, şişlik ve içe doğru çekintiler olması (portakal kabuğu görünümü)
-
Memede büyüme, şekil bozukluğu veya asimetri ya da renginde değişiklik
Günümüzde meme kanserinin tedavisinde ağırlıklı olarak cerrahi yöntemler kullanılmakla beraber kemoterapi, radyoterapi, hormon tedavisi de cerrahi yöntemlerle beraber ya da bağımsız olarak uygulanabilmektedir. Tedavinin şekli tümörün derecesi, kanserin tipi, varsa ikincil kanserler ve menapoza girilip girilmediği bilgisine göre şekillenmektedir. Cerrahi uygulamalar memenin alınmadan korunmasına yönelik olanlar ve memenin tümünün çıkartılmasına yönelik olanlar olarak iki ana gruba ayrılmaktadır. Memenin tamamen alınmasına yönelik uygulamalarda plastik cerrahi teknikleri ile alınan meme yerine yeniden meme rekonstrüksiyonu yapılmaktadır.
Mide Kanseri
Mide Kanseri akciğer kanserinden sonra ikinci sıklıkta görülen kanser türüdür. Her 10 kanser hastasından 1‘i mide kanseridir.
Mide kanserinin görülmesinde, beslenme alışkanlığı önemli bir yer tutmaktadır.. Ayrıca kalıtsal faktörler, mide kanserinin gelişmesinde etken faktördür.
Erken mide kanserinde belirti olmaz. Risk taşıyan kişilere yapılan endoskopik incelemeyle hastalık teşhis edilebilir. Mide kanserinde en etkili teşhis yöntemi endoskopidir.
Mide kanserlerinin tedavisinde cerrahi yöntemler kullanılır; ameliyatla mide alınır. Kanserin şekline göre cerrahi sonrası ışın tedavisi ve ilaç tedavisi uygulanır.
Pankreas Kanseri
Pankreas kanseri de oldukça ciddi ve tedavisi zor olan bir hastalıktır. Pankreas kanserine yakalanma riski erkeklerde kadınlara oranla çok daha fazladır. Aynı zamanda sigara içen, alkol kullanan ve düzensiz bir hayata sahip olan kişilerin pankreas kanserine yakalanma olasılığı diğer kişilere göre çok daha yüksektir.
Semptomları hemen ortaya çıkmaz ve erken teşhisi zor olan bir kanser türdür. Genellikle iştahsızlık ve halsizlikle kendini gösterir. Bu semptomlara bulantı ve kusma da eşlik edebilir. Pankreas kanseri belirtileri arasında sayabileceğimiz bir diğer durum ise sarılıktır.
Pankreas kanseri tedavi yöntemleri arasında ameliyat, ışın tedavisi veya Kemoterapi bulunmaktadır.
Karaciğer Kanseri
Karaciğer kanserinin nedenleri hepatit b ve c hastalıkları, aşırı alkol tüketmek ve nadir de olsa demir eksikliğidir. Karaciğer kanserine yakalanan hastalarda iştahsızlık, halsizlik, ciltte sarılık, aşırı kilo kaybı, karında sıvı toplanması karnın şişmesi ve çabuk yorulma gibi belirtiler görülmektedir.
Hastalığın durumuna göre Radyoterapi, Kemoterapi, Kriyoterapi (anormal dokuları dondurarak tahrip etmek esasına dayanır) , tümörü yok etmek için ilaç enjekte edilmesi ve son olarak karaciğer nakli tedavileri günümüzde uygulanmaktadır.
Safra Kesesi Hastalıkları
Safra kesesinin görevi, karaciğerin ürettiği safra sıvısını depolamaktır. Genellikle açlık halinde safra kesesinde biriken safra, burada konsantre edilerek depolanır. Sindirim sırasında ise, safra kesesi kasılarak içindeki safrayı bağırsağa boşaltır ve böylelikle yağlı maddelerin emilimi gerçekleşir.
Safra Kesesi Polipi
Safra kesesi polipleri, safra kesesinin iyi huylu tümörleridir. Safra kesesi poliplerinde polip çapı 20 mm ve üzerinde ise kanser riski artar.
Safra kesesi polip ameliyatında sadece polip almak gibi bir teknik yoktur, safra kesesi organının tümünü almak gereklidir. Günümüzde safra kesesi ameliyatları laparoskopik yöntemle gerçekleştirilmektedir.
Safra Kesesi Taşı
Safra içerisindeki maddelerin oranlarının bozulması sonucunda oluşurlar. Türleri ve çapları değişir. Genellikle safra kesesi taşlarının oluşumu 30-40 yaşlarında başlar ve yaşla birlikte artar. Yaş ve şişmanlık görülme sıklığını artırır
Safra kesesi taşı olan kişilerin % 70-80’inde şikayet yoktur. Ancak nafir olarak aşağıdaki belirtiler görülebilir karın sağ üst kısmında, sırta da vurabilen ağrı, şişlik hissi, bulantı görülebilir.
Safra kesesi taşları % 1 oranında kanser nedeni olabilirler. Bu nedenle belirtilere neden olsun ya da olmasın çapı 2 cm’den fazla olan taşlarda kişilerde ameliyat önerilmektedir.
Pankreatit
Pankreatit basitçe pankreas iltihabı olarak nitelendirilebilir. Yaygın olarak görülen belirtiler ise şunlardır:
-
Şiddetli ve yaygın karın ağrısı
-
Bulantı ve kusma
-
Sarılık
-
Fenalık hissi ve tansiyon düşmesi
-
Ateş
-
Yüksek nabız
Geçmişte pankreatit tedavisi ağırlıklı olarak cerrahi iken, günümüzde daha çok tıbbi tedavi, yoğun bakım desteği ve gerektiğinde cerrahi girişim şeklini almıştır. Tedavi pankreatit atağının şiddeti ile ilgilidir.
Hemoroid
Hemoroid veya diğer adıyla basur, makat bölgesindeki toplar damarlarının genişlemesi veya varisi olarak tarif edilir.
En sık görülen belirti Ikınma sırasında makattan kan gelmesidir. Bunun dışında ıkınma sırasında makattan dışarıya sarkma olması, makat bölgesinde kaşıntı ya da ağrı sıklıkla görülen belirtiler arasındadır.
Hemoroidde öncelikle cerrahi dışı tedaviler denemelidir. Eğer cerrahi olamayan yöntemlerle ilerleme kaydedilemezse, cerrahi yöntemler uygulanır.
Fıtıklar
Fıtık, karın kaslarının iç tabakalarının zayıflaması veya yırtılması sonucu gelişen şişliklerdir. Fıtık ağrı yapabilir ve boğulma ya da içindeki bağırsak bölümünün çürümesi (kangreni) gibi nedenlerle, acil ameliyat gerektiren ciddi sorunlarda yaratabilir.
Fıtık Zamanla gerilemez veya kendiliğinden yok olmaz. Kasık, uyluk kanalı, göbek fıtığı Genel Cerrahi alanını ilgilendiren ve en sık olarak rastlanılan fıtık türleridir.
En sık görülen belirtiler şişlik, ağrı, kızarıklık, bulantı ve kusmadır.
Fıtıkta en ciddi, hatta öldürücü tehlike, fıtığın boğulmasıdır. Boğulma, fıtık kesesinin sıkışmasından ötürü içindeki organlarda kan dolaşımının durmasıdır. Önce damarlarda kan akışı yavaşlar, bunun etkisiyle kesenin içindeki organ parçası şişer ve damarların üstündeki basınç daha da artarak kangren yapabilir. Bağırsaklarda oluşacak kangreni ise, delinme ve peritonit (karınzarı iltihabı) izler. Boğulma kusma, karın ağrısı, şişkinlik ve kabızlık gibi belirtiler verir. Bu durumda tek çare acil cerrahi girişim ile boğulan bağırsak bölümünü çıkarmak ve fıtığı onarmaktır.
Fıtık ameliyatları başlıca iki yöntemle yapılmaktadır. İlki fıtığın olduğu kasık bölgesinde dışarıdan yapılan bir kesi ile gerçekleştirilen açık veya geleneksel olarak adlandırabileceğimiz yöntem ve ikincisi ise laparoskopik fıtık onarımıdır.
Genel Cerrahide Kullanılan Tanı Yöntemleri
Genel Cerrahi alanında kullanılan temel tanı yöntemleri şunlardır:
-
Röntgen
-
BT ( Bilgisayarlı Tomografi)
-
MR Görüntülemesi
-
Ultrasonografi
-
Biyopsi
-
PET/CT
-
Mamografi
Röntgen
Röntgen, vücudunuzdaki yapıların, özellikle de kemiklerin görüntülenmesini sağlayan hızlı, acısız bir yöntemdir.Röntgen ışınları vücudunuzdan geçebilir. Ancak, içinden geçtikleri materyalin yoğunluğuna bağlı olarak emilirler. Kemik ve metal gibi yoğun materyaller, röntgen filmlerinde beyaz görünür. Ciğerlerdeki hava siyah görünür. Yağ ve kas gri tonlarında görünür.
BT ( Bilgisayarlı Tomografi )
Bilgisayarlı tomografi, x ışınları kullanılarak vücuttaki doku ve organların kesitsel görüntüsünü veren özel bir görüntüleme yöntemidir. Sıradan radyografilerle göre BT ile kafa yaralanmaları, beyin tümörleri ve diğer beyin hastalıkları hakkında daha ayrıntılı bilgi edinilir. BT ile kemik, yumuşak dokular ve kan damarları da görüntülenebilir.
MR Görüntülemesi
MR iç organ ve dokuları çok net ve ayrıntılı biçimde görüntüleyebilen, ağrısız bir yöntemdir. MR’ da x ısınları yerine radyo dalgaları ve güçlü bir manyetik alan kullanılır.
MR görüntülemesi beyin tümörleri, inmeler ve sinir sisteminin bazı kronik hastalıklarının (örn. multipl skleroz) saptanmasında en duyarlı tekniktir. MR ile gözdeki ya da iç kulaktaki küçük yapılar da incelenebilir.
Ultrasoganrafi
Ultrasonda vücudun iç organlarını görmek için ses dalgaları kullanılır. Kullanılan ses dalgaları İnsan kulağının duyamayacağı derecede yüksek frekanslardadır. Her doku gönderilen sesi farklı miktarda yansıtacağı için algılanan görüntüde farklı olur. Böylece doku ve organlar ultrason cihazının ekranında görülmüş olur. Bu yöntem ile kist, tümör gibi dokular farklı görüntü tespit edilebilir.
Doppler ultrasonografi ise bir damar içindeki kan akımı miktarı ve bu akımı bozan hastalıklar teşhis edilir. Yine ses dalgaları göndererek uygulanır, ancak kan hareketli bir yapı olduğu için ses frekanslarında değişimler olur ve bu şekilde kan akımı hakkında bilgi sahibi olunur.
Biyopsi
Biyopsi herhangi bir vücut dokusundan küçük bir parça alınarak incelenmesi işlemidir. Alınan doku daha sonra mikroskop altında incelenir. Biyopsiler genellikle bir hastalık şüphesinde yapılırlar. Örneğin bir hastada anlaşılamayan bir şişlik, kitle durumu varsa, veya bir tümörden şüpheleniliyorsa yapılacak en iyi tanı yöntemi kitleden örnek alınması ve incelenmesi tanı konulmasıdır.
PET / CT
Günümüzün en etkin görüntüleme tekniklerinden birisi olan PET CT ( Pozitron Emisyon tomografisi), başta akciğer, kolon, baş – boyun kanserleri ve lenfomalar olmak üzere pek çok kanserin tanı, evreleme, tedaviye yanıtın değerlendirilmesi ve radyoterapi planlanması süreçlerinde kullanılır. PET CT ile kanser türünün iyi mi kötü huylu mu olduğunun tespiti ile kanserli hücrelerin dağılımı konusunda da bilgilendirici bir yöntemdir.
Mamografi
Mamografi, memede bulunan şüpheli bir kitlenin yerinin ve niteliklerinin belirlenmesi amacıyla, yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Mamografide inceleme X ışınları kullanılarak yapılır.
40 yaş üstü kadınlarda senede bir kez kontrol amaçlı yaptırılması önemlidir.